Torunlardan mezardaki dedeye bayram şekeri


Üçüncü yıla girdi ayrılık,
Her gün eksiğiz ve bayram sabahı yüreğimiz buruk
Bu altıncısı… bayram ramazan, bayram şeker
Toplanıyoruz yine kardeşler
Torunların da aynı evde, bir sen yok…

Baklavalar bu bayram gelinlerin ellerinden, büryan da öyle
Annemin dizlerinde ağrı var
Kolay değil artık diz çöküp sofraya,
Hamuru açıp, yufkayı sarmak oklavaya…
Alışılır demiş şair ‘bu devirde ölüm acısı en çok bir yıl sürer’
Onun acısı o kadarmış belki… bizimki artıyor her sene
Torunlar dört, üç kız bir oğlan
Mezarına geldik bayram sabahı, kutlamaya
Dedi ki erkek olan ‘dede konuşsana, dede uyan’
Diğeri bayram şekerlerini almıştı
Gelene geçene dağıtacaktı
Yasin okurken baktım senin üstüne atıyor ‘Hadi dede sen de ye’
‘Hadi dede sana şeker getirdim’
Bu bayram şekerlerin torunlardan…
‘Susayacaksın yeyince’ dedi erkek olan
Suyunu döktü önce baş ucundaki selvi fidanına
ve sonra bolca toprağına…
Evden çıkarken söylüyordu kerata ‘Ne zaman gideceğiz Mustafa dedeye’
Şimdi ise dönerken
‘Hoşça kal dede, kutlu olsun bayramın, şekerlerini ye, biz yine getiririz’
Duayla dönerken mezarından
Hep konuştuk güzel hatıralarından
Yasini şerif ki ölen için ulaşır öteye
Gözün arkada kalmasın başucunda selvin
Toprağın kurumaz bu torunlar oldukça sende
Ve hiçbir bayram eksik olmaz şekerler, toprağından, üzerinden…
ve Yasini şerif başucundan ‘kulaklarından’