“Türkçe” nin de bir olimpiyatı olacağını yıllar önce biri bana söyleseydi gülerdim heralde. Ama şimdi bu olimpiyatların insanı derinden etkileyen ve yüzünü gülümseten reklamları bile var.
“Olimpiyat”, çünkü dünyanın onlarca ülkesinden katılan yarışmacılar var. Reklamları izlerken anlıyorsunuz bunu.
“Ablan kurban olsun sana” diyor genç kız kaplan yavrusunu Afrika’nın sıcak topraklarında severken. “Gel abla sen de geeel” diyor Ukraynalı küçük balıkçı çocuk. Bir başka delikanlı baltayla odun keserken hepimizin bildiği “aman ormancı canım ormancı” yı okuyor yanık yanık…
Bu yıl dokuzuncusu düzenleniyor Türkçe Olimpiyatları’nın. Ve her geçen sene çığ gibi büyüyerek, daha da kök salarak sarıyor dünyayı. Böylesine güzel bir organizasyonun bu yıl ilk kez reklam filmleri yayınlanıyor.
Güney Afrika, Tayland ve Ukrayna’da 6 ay yapılan bir çalışma sonucu ekrana geliyor bu harika reklamlar. Yapanların ellerine sağlık. Reklamdaki çocukların hiç biri oyuncu değil. Onlar gerçekten Türkçe öğrenen yabancı çocuklar.
Biz yıllarca yabancı dilde şarkı öğrenmeye çalışırken, şimdi dünya çocuklarının Türkçe şarkılarla karşımıza çıkmaları müthiş bir ironi benim için.
Bu organizasyonu düzenleyenleri canı gönülden kutluyorum. Reklamı hazırlayanları ise ayrıca alkışlıyorum. Ellerinize sağlık, gönüllerinize sağlık… Yarışmaya katılan çocukların gençlerin ise “dillerine” sağlık.
Reklamları izlemek için aşağıdaki linkleri tıklayın lütfen
